6 Aralık 2012 Perşembe

"olasılıklar düşük de olsa varlıklarına sarılırlar."

insanların yokluklarına sarıldığında kocaman bir sakinliğin içinde buluyorsun kendini. sonra, aylar sonra ilk defa bi sürü cümle kuruyorsun. '' bazen çok özlüyorum. tepine tepine ağlayasım geliyor o zamanlar. bi daha hiç yan yana gelemeyeceğimiz insanları neden boş boş özleyip işsizlik yapıyoruz ki? " aradan sadece beş altı saniye geçiyor. yarım yıl o beş altı saniyeye sığıyor. sen yarım yıllık o yokluğu 5-6 saniyede eritiyorsun. yarım yıllık suskunluğunu ağlayarak bozuyorsun. insanların yanlış yer ve yanlış zamanlarda oluşlarına, zamanlamalarının mükemmelliyetiyle cevap veriyorsun. bir bakıma yine mucizevi şeyler yoktur tezini çürütüyorsun. yine onu çağırıyorsun. içindeki yokluk doluveriyor. saniyelik de olsa seni ağlarken güldürebilecek kadar sarılıyorsun insanların varlıklarına.  "olasılıklar düşük de olsa varlıklarına sarılırlar, sana sarılıyorum. yokluğuna ve içimdeki çokluğuna." cümlesinin hakkını veriyorsun. saat 4'e gelirken yine kendini uyanık buluyorsun.