29 Temmuz 2012 Pazar

özgürlükten korkmuş kadın.

Yamaç paraşütü iki kişilik bir olaydı. Yere kazasızca inebilmeleri için öndekinin ayağı yere değdiği anda koşması gerekiyordu. Arkadakinin de gidecekleri yönü belirlemesi gerekiyordu. Cesaret edemediler.Çünkü en büyük hayallerinin bu olmasından korktular. Çünkü yıllar sonra ilk defa söylenmemiş şeyler üzerine istemsizce hayal kurdular. Önce adam cümleyi kurdu utanarak. Kadın sakince gülümsedi. Kadın her zamanki gibi korkulara bulandı. Ama "yaparız bir gün." dedi adamın cümlesini tekrarlayarak. Bu birlikte kurdukları ilk hayaldi. Son olacağının henüz ikisi de farkında değildi. Kadın bu hayali hiç unutmadı. Ama korkmuştu. Adamsa belli ki çoktan kurduğu cümleleri unutmuştu.


Yamaç paraşütü iki kişinin birbirine güvenini gerektirirdi. Hem disiplin işi hem de çılgın işiydi. Birlik işiydi, aşk işiydi. Korkunun gölgelediği istekti. Kadın farkına çok geç vardı. Adam onu yeryüzünde bıraktı. Kadının gözleri gökyüzüne takılı kaldı. Gökyüzü artık ulaşamayacağı ve çok geç kalmış olduğu bir yerdi. Kadın özgürlükten korkmuştu.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder