16 Kasım 2012 Cuma

adamın sigarası, şehrin sonbaharı

bir adamın kurabileceği en basit cümleyken, gelip midenin ortasından giriyor. delip geçiyor. acısı sırtına yayılıyor yavaş yavaş. " kış geliyor. "
şarkıyı en fazla duyumsadığın ayda, en fazla anlamlandırdığın şehirde, Ankara'da, kış öncesi yağmur ayazında, sapsarı yaprakların ıslanarak parıldadığı, her gün arşınladığın o yollarda dinliyorsun. sırtında mavi beyaz oduncu gömleğin. ama o bile ince gelmeye başlamış. hafiften ürperiyorsun. Ankara'da sarı var, gri var.

duman yükseliyor, duman aralanıyor. duman kayboluyor. çok yazık şeyler oluyor. tanımadığın bi insanın sigara içişine kapılmak çok anlamsız geliyor. 'yine' anlamını çabucak yitirecek şeyler istiyorsun. yine deli gibi hiç bilmediğin bi dünyada kaybolup boğulmak istiyorsun. bütün bunlar olurken beş altı sigarayı ardı ardına yakıyorsun. ve bütün bunlar hayatın sabitliğinde kendine yer ararken birden miden bulanıveriyor. aniden her şeyden vazgeçiyorsun. artık cesaretin sadece bir diğer sigarayı yakışında saklanıyor. kendini dinliyorsun. ve ne istemediğini gayet iyi biliyorsun. hayat bir yerde duruyor. o yeri hiç tutturamıyorsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder